5 Metrekareye Ne Kadar Beton Gider? Bir İnşaat Hikâyesi

Bir inşaat projesinin başlangıcındaki o heyecanı hatırlıyor musunuz? Evet, tam o an, işlerin nasıl şekilleneceğini ve ortaya çıkacak olan yapıyı hayal ettiğiniz, tüm dünyayı kendi etrafınızda döndürdüğünüz o an… Ama işler öyle kolay olmuyor. Her adımda, her hesaplamada biraz daha gerçeklikle yüzleşiyor ve her şeyin tek bir şeyle ölçüldüğünü fark ediyorsunuz: Beton.

Bir zamanlar, çok sevdiğim dostum Ahmet’in bir inşaat projesi vardı. Yavaşça yerleşmeye başladığı yeni evinin bahçesine bir garaj yapmaya karar vermişti. Hemen, “Hadi bakalım, işler başladı!” dedik ve projeye başladık. Ama işler basit değildi. İki farklı bakış açısı vardı. Bir tarafta stratejik düşünmeyi seven, her detayı hesaplayan Ahmet; diğer tarafta ise daha çok insan ilişkileriyle ilgilenen ve empatinin gücüne inanan ben vardım. Bu farklar, 5 metrekarelik o küçük beton alanında bile kendini gösterdi.

Ahmet, her şeyin düzgün ve planlı bir şekilde ilerlemesini istiyordu. Betonun ne kadar olacağına dair net bir hesaplama yapmadan, hemen “Hadi, hesapları yapalım, ne kadar beton gider?” diye sordu. Onun düşünce tarzı, çözüm odaklıydı. “Bir metrekareye yaklaşık 0.15 m³ beton gider, 5 metrekarede yaklaşık 0.75 m³ olur,” dedi. Bu kadar netti. Ona göre, her şey hesaplanabilir, her şey bir formüle dayanmalıydı.

Ama ben… Biraz daha farklı bakıyordum. Beton, sadece bir yapı malzemesi değil, bir anlam taşıyor gibiydi. Ahmet’in cevabını duyduğumda, içimden geçenleri söylemeye çalıştım. “Beton sadece duvar değil, orada yaşayan insanların duygularını da taşıyan bir şey,” dedim. “Mesela, garajı yaparken birinin elinden çıkacak o ilk sıvı betonu, bir aileye ait her anı taşıyacak. O yüzden sadece ölçüleri hesaplamak yeterli değil. Betonun içinde bir şeyler var.”

Ahmet gülerek, “Benim anlayışım biraz daha basit, ama senin dediğin gibi olabilir,” dedi. Ahmet’in bakış açısı, elbette işlerin doğru yapılması üzerineydi, ama ben hep ilişkilerin ve duyguların etkisini görüyordum. İşte bu noktada, ikimizin farklı düşünme biçimlerinin bir yansımasıydı aslında beton. Onun için hesaplar, sonuçlar ve strateji vardı. Benim için ise, geride bırakacağımız anılar, birlikte harcanan zaman ve yerin ruhu vardı.

Beton, her ne kadar bir inşaat malzemesi gibi görünse de, aslında çok daha fazlasıdır. Ahmet gibi çözüm odaklı birinin bakış açısıyla, her şeyin net ve planlı olması gerektiğini kabul ediyorum. Ama aynı zamanda, benim gibi duygusal ve ilişkisel bir bakış açısına sahip olanlar için, her metreküp beton, bir yaşam alanı, bir anı, bir bağ anlamına gelir.

Sonunda, 5 metrekareye ne kadar beton gerektiğini bulduk: 0.75 m³. Ama geriye sadece hesaplanan bir miktar beton kalmadı. O kadar çok şey birikti ki… O betonun içinde, Ahmet’in işlerini nasıl halledeceğini, benim hayalimi nasıl paylaştığımı, birlikte geçirdiğimiz zamanın tüm izlerini hissettik.

İnsan ilişkileri gibi, bir inşaat da yalnızca sayılardan ibaret değildir. Her şeyin hesaplanması gerektiği doğru olsa da, arkasındaki anlamı görmek de en az sayılar kadar önemlidir. Eğer siz de bir projeye adım atacak, ya da belki zaten bir inşaata başlamışsanız, belki de sadece betonu değil, aynı zamanda inşa ettiğiniz bağları da düşünmelisiniz.

Peki ya siz? Betonun ardında sadece hesaplamalar mı görüyorsunuz? Yoksa onun taşıdığı anlamları, insan ilişkilerini de hissediyor musunuz? Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın…