İçeriğe geç

Milletvekili olmadan cumhurbaşkanı olabilir mi ?

Milletvekili Olmadan Cumhurbaşkanı Olabilir mi? Tarihsel Bir Bakışla Gücün ve Temsilin Evrimi

Bir Tarihçinin Samimi Girişi

Tarihi anlamak, bugünü anlamanın en güvenilir yollarından biridir. Devletin başında kimin oturduğu kadar, o koltuğa nasıl oturduğu da bir milletin siyasi olgunluğunun aynasıdır.

Bir tarihçi olarak, arşiv sayfalarını çevirirken hep aynı soruya rastlarım: “Kim yönetmeli?”

Bugünün Türkiye’sinde bu soru başka bir biçimde karşımıza çıkıyor: Milletvekili olmadan cumhurbaşkanı olabilir mi?

Bu yalnızca anayasal bir merak değil; temsil, meşruiyet ve halk iradesi üzerine derin bir sorgudur. Gelin, bu sorunun cevabını tarihin uzun koridorlarında arayalım.

Parlamenter Gelenekten Başkanlık Sistemine: Tarihsel Arka Plan

Cumhurbaşkanlığı makamının kökeni, parlamenter sistemin şekillendiği döneme kadar uzanır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında cumhurbaşkanı, meclis içinden seçilen bir milletvekili idi.

1923’ten 2017’ye kadar uygulanan bu sistemde, cumhurbaşkanı halk tarafından değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından seçilirdi.

Bu anlayışta, cumhurbaşkanı meclisin içinden çıkar, yani yasama organının bir parçası olarak doğrudan siyasal sistemin denetimindeydi.

Ancak bu model, zamanla iki temel eleştiriyle karşılaştı:

Birincisi, halkın doğrudan temsil edilmediği; ikincisi ise yürütmenin meclis içi dengelere fazlasıyla bağımlı olduğu gerçeği.

Bu tartışmaların sonunda 2007 referandumu ve 2017 anayasa değişiklikleri, Türkiye’yi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine taşıdı. Böylece, milletvekili olma şartı kalktı; artık cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından seçiliyordu.

Bugünün Cevabı: Evet, Milletvekili Olmadan Cumhurbaşkanı Olunabilir

2017 Anayasa değişikliğine göre, cumhurbaşkanı adayının milletvekili olması gerekmez. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 101. maddesi açıkça der ki:

“Cumhurbaşkanı, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından doğrudan halk tarafından seçilir.”

Yani milletvekili olma şartı değil, milletvekili seçilme yeterliliği aranır.

Bu da 40 yaşını doldurmuş, yükseköğrenim görmüş ve Türk vatandaşı olan herkesin aday olabileceği anlamına gelir.

Dolayısıyla bugün, bir vatandaş meclis sıralarına hiç oturmadan, doğrudan halkın oyuyla cumhurbaşkanı olabilir.

Ancak bu durum, tarihsel açıdan temsil anlayışında büyük bir kırılmayı da beraberinde getirmiştir.

Tarihsel Kırılma Noktası: Halkın Seçtiği Cumhurbaşkanı

Türkiye’de cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi, 2007’de Ahmet Necdet Sezer döneminde yaşanan “367 krizi” sonrası gündeme gelmişti.

Meclis’te yaşanan siyasi kilitlenme, halkın iradesine doğrudan başvurulması gerektiği düşüncesini güçlendirdi.

Böylece ilk kez 2014 yılında halk, sandıkta cumhurbaşkanını seçti.

Bu durum, yalnızca bir sistem değişikliği değil; güvenin, meşruiyetin ve siyasal güç dengesinin yeniden tanımlanması anlamına geliyordu.

Artık cumhurbaşkanı, meclis çoğunluğunun değil, doğrudan milletin desteğiyle iktidara geliyordu.

Bu dönüşüm, temsilin niteliğini değiştirdi: halkın seçtiği cumhurbaşkanı, yürütmenin “tek sorumlusu” hâline geldi.

Toplumsal Dönüşüm ve Meşruiyet Algısı

Milletvekili olmadan cumhurbaşkanı olabilmek, aslında temsilin kaynağının değiştiğini gösterir.

Eskiden güç “meclis iradesinden” doğarken, şimdi doğrudan “halk iradesinden” doğmaktadır.

Ancak bu değişim, yeni tartışmaları da beraberinde getirmiştir:

Yasama ve yürütme arasındaki denge nasıl sağlanacaktır?

Cumhurbaşkanının parti üyesi olması tarafsızlık ilkesini nasıl etkiler?

Ve en önemlisi: Halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı, halkın tümünü mü yoksa yalnızca kendi seçmenini mi temsil eder?

Bu sorular, 21. yüzyıl Türkiye’sinin demokrasi tartışmalarının merkezinde yer almaktadır. Tarih bize gösteriyor ki, güç biçim değiştirir ama temsil ihtiyacı hep aynı kalır.

Sonuç: Yasama Sandalyesinden Halkın Oy Sandığına

Evet, bugün Türkiye’de milletvekili olmadan cumhurbaşkanı olunabilir.

Ancak bu cevabın ardında yatan asıl mesele, bir bireyin seçilme yeterliliğinden ziyade, temsilin kaynağıdır.

Tarih boyunca iktidar biçimleri değişmiş, ama meşruiyetin temeli olan güven hep belirleyici olmuştur.

Cumhurbaşkanlığı makamı artık meclisin değil, doğrudan halkın iradesinin ürünüdür.

Bu da siyaset tarihinin en büyük dönüşümlerinden birini simgeler: Temsil, artık kürsüden değil, sandıktan doğmaktadır.

#tarih #siyaset #cumhurbaşkanı #anayasa #demokrasi #temsil #türkiyetarihi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino şişli escort Megapari
Sitemap
prop money