İmkan Delili Kim Savunur? Tarihsel Bir Analiz Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışırken, aynı zamanda bugünü de daha iyi kavrayabilmek için tarihsel süreçleri birbirine bağlamak, kırılma noktalarını ve toplumsal dönüşümleri izlemek önemlidir. Her dönemde düşünsel akımlar, toplumsal yapıların ve olayların etkisiyle şekillenir. Bugün, bazı filozofların ve hukukçuların savunduğu önemli kavramlardan biri olan imkan delili de, aslında bu tarihsel ve toplumsal dönüşümlerin bir yansımasıdır. Peki, imkan delili nedir ve kimler bu görüşü savunur? Bu yazıda, bu soruya tarihi bir perspektiften yanıt arayacak ve kavramın ortaya çıkışından günümüze kadar nasıl evrildiğini inceleyeceğiz. İmkan Delili Nedir? Temel Tanım İmkan delili, bir olayın veya…
6 YorumEtiket: ve
Hava Kuvvetlerinde İstihkâm Ne Demek? Antropolojik Bir Perspektiften İnceleme Bir antropolog olarak, kültürlerin ve toplumların kendilerini nasıl tanımladıkları, kimliklerini nasıl inşa ettikleri ve birbirleriyle etkileşimde bulundukları her zaman merak ettiğim konular olmuştur. Bu etkileşimlerin şekillendiği ve toplulukların ortak hedefler doğrultusunda birleştiği yerlerden biri de askeri yapılar, özellikle de Hava Kuvvetleri gibi ulusal savunma organlarıdır. Peki, askeri terimler ve uygulamalar, bu tür toplulukların kültürel yapısını nasıl yansıtır? “İstihkâm” gibi terimler, sadece operasyonel anlam taşımakla kalmaz, aynı zamanda toplulukların kimliklerini, ritüellerini ve sembollerini de içinde barındırır. Hava Kuvvetlerinde “istihkâm”ın ne anlama geldiğine baktığımızda, aslında bu kavramın ötesinde, askeri bir kültürün inşası hakkında…
8 YorumSığınma Hakkı Kimlere Verilir? Toplumsal Yapıların ve Cinsiyet Rollerinin Etkisi Bir Araştırmacının Samimi Girişi: Toplumsal Yapıların ve Bireylerin Etkileşimi Toplumsal yapılar, bireylerin yaşamlarını sadece günlük alışkanlıklar ve etkileşimler aracılığıyla değil, aynı zamanda onlara tanınan haklar ve özgürlükler ile de şekillendirir. Bir toplumun hukuki yapısı, bireylerin hangi koşullar altında haklarını savunabileceğini ve kimlerin toplumda kabul edileceğini belirler. Bu yapılar, aynı zamanda bireylerin ve grupların karşılaştığı eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri de gözler önüne serer. Sığınma hakkı, bu bağlamda, bir bireyin veya grubun, yaşadıkları yerlerdeki zulüm, tehdit ve baskılardan kaçarken başka bir ülkeden korunma talep etme hakkıdır. Sığınma hakkı, yalnızca bir hukuki süreç olmanın…
8 YorumGümrük Muhafaza mı Polis mi? Psikolojik Bir Mercekten Bakış İnsan davranışlarını anlamaya çalışırken, hep şu soruyu sorarım: Bir insan, bir rolü neden ve nasıl üstlenir? Özellikle meslek seçimleri, bireylerin değerlerini, inançlarını, hatta psikolojik yapılarını yansıtan önemli göstergelerdir. Psikolog olarak, insanın bu tür seçimlerindeki içsel süreçleri incelemek son derece ilgi çekicidir. Bugün, bu merakımı, iki farklı meslek olan gümrük muhafaza ve polis meslekleri üzerine yansıtarak, bu mesleklerin bireylerin psikolojik dünyalarındaki yansımalarını keşfetmek istiyorum. Gümrük muhafaza görevlisi ile polis arasındaki farklar, sadece görev tanımlarıyla sınırlı değildir; aynı zamanda bu mesleklerin bireysel ve toplumsal psikolojik etkileri de farklılık gösterir. Gümrük muhafaza, daha çok…
8 YorumUçakta E ve F Koltuk Neresi? Bir Psikolojik Bakış Açısıyla Analiz Uçakta E ve F koltukları nerede? Bu basit soru, bir yolculuğun en temel sorularından biri gibi görünebilir. Ancak bir psikolog gözüyle bakıldığında, aslında bu sorunun ardında çok daha derin psikolojik dinamikler yatıyor. İnsanlar, bir uçağa bindiklerinde, belirli bir koltuğa yerleşirken yalnızca fiziksel bir yerleşim değil, aynı zamanda bilinçli ya da bilinçsiz psikolojik tercihler de yaparlar. Koltuk seçimleri, insanın güven arayışını, sosyal ihtiyaçlarını ve içsel değerlerini yansıtan bir davranış biçimi olabilir. Gelin, bu yazıda uçakta E ve F koltuklarının nerede olduğuna dair sıradan bir soruya psikolojik bir bakış açısıyla yaklaşalım.…
8 YorumBir Antropoloğun Merakı: Gölmarmara’nın Sessiz Çığlığı Bir antropolog olarak, dünyanın farklı coğrafyalarında insanların doğayla kurduğu bağları anlamaya çalışırken her göl, her dağ, her toprak parçası bana bir hikâye anlatır. Gölmarmara da bu hikâyelerden biridir; yalnızca bir su kütlesi değil, binlerce yıldır yaşamın, inancın ve kimliğin şekillendiği bir kültürel peyzajdır. Ancak bugün o kadim su aynası kurumuş, insan-doğa ilişkisinin en kırılgan yanlarını görünür kılmıştır. “Gölmarmara nasıl kurudu?” sorusu, sadece çevresel bir mesele değil; toplulukların kimlik, ritüel ve semboller üzerinden kurduğu varoluşun da bir yansımasıdır. Su Kültürü: Yaşamın ve Kimliğin Aynası Su, birçok toplumda kutsallığın ve sürekliliğin simgesidir. Gölmarmara çevresindeki köylerde yaşayan…
4 YorumIri Yapılı İnsan Ne Demek? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Edebiyat, yalnızca bir dil aracılığıyla düşüncelerimizi, duygularımızı ve dünyayı anlamlandırmakla kalmaz, aynı zamanda bu anlamlandırmayı değiştirebilir, dönüştürebilir ve yeniden şekillendirebilir. Her kelime, taşıdığı anlamla bir hikaye anlatır ve bu hikaye, okuyucuyu farklı düşünme biçimlerine yönlendirebilir. “Iri yapılı insan” gibi bir ifade, yalnızca fiziksel bir betimleme olarak kalmaz, aynı zamanda derin toplumsal, kültürel ve psikolojik çağrışımlar taşır. Bu terim, sadece bir bedensel ölçüyü tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda karakterlerin içsel dünyasını, toplumun onlara atfettiği anlamları ve önyargıları da gözler önüne serer. Bu yazıda, “iri yapılı insan” ifadesinin…
8 YorumTürkiye’de Kaç Antepli Var? Bir Felsefi İnceleme “Kimlik” ve “toplumsal aidiyet” kavramları, insan düşüncesinin en eski tartışmalarından biri olmuştur. Her insan, kendi kimliğini belirleyen unsurlarla ilişkisini kurar ve buna göre varlık alanında yer alır. Ancak bir insan, yalnızca doğduğu topraklara ait midir? Antepli olmak, fiziksel bir aidiyetin ötesinde, bir kimlik biçimi midir? Bu sorular, sadece toplumsal bir tartışma değil, felsefi bir meseledir. Türkiye’de kaç Antepli var sorusuna, yalnızca sayısal bir yanıt vermek, bu kimliği ve toplumsal yapıyı anlamaktan çok uzaktır. Peki, Antepli kimdir? Bu kimliğin derinliklerine inmeye başladığımızda, etik, epistemolojik ve ontolojik açıdan nasıl bir analiz yapabiliriz? Bu yazıda, Türkiye’deki…
8 YorumAsel İsmi Türkiye’de Kaç Tane Var? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Hepimiz isimlerin, kimliğimizin bir parçası olduğunu biliriz. Fakat bir ismin arkasındaki anlam ve popülerliği, toplumlara göre değişir. Bugün, belki de hepinizin duyduğu, kulağa hoş gelen “Asel” isminin Türkiye’de ne kadar yaygın olduğunu ve küresel ölçekte nasıl algılandığını merak edeceksiniz. İsimler, yalnızca bireysel değil, kültürel ve toplumsal kimliklerimizi de yansıtır. Gelin, “Asel” ismini yerel ve küresel açıdan derinlemesine ele alalım ve farklı bakış açılarıyla bu ismin toplumdaki yerini tartışalım. Erkeklerin Perspektifi: Bireysel Başarı ve Pratik Çözümler Erkeklerin daha çok bireysel başarı, pratik çözümler ve veriye dayalı sonuçlara odaklandığını göz…
8 Yorum“Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda” dizesi, bir insanın köklerine, topraklarına, ait olduğu kültüre olan bağlılığını simgeler. Bu cümledeki “cüda” kelimesi, yalnızlık ve ayrılık anlamına gelirken, aynı zamanda kişinin kendi kimliğinden kopmasının yarattığı derin acıyı ifade eder. Ancak bu ifade, sadece bir bireysel duygu değil, toplumsal ve kültürel anlamlar taşıyan, evrensel bir perspektife sahip bir temadır. Vatan ve aidiyet, hem yerel hem de küresel bağlamda farklı şekillerde algılanmakta, zaman zaman kültürlere özgü derinlik kazanmakta, zaman zaman ise insanlık tarihinin ortak bir sorunu haline gelmektedir. Dünyanın dört bir köşesindeki insanlar, vatanlarıyla, bulundukları topraklarla özdeşleşirler. Küresel bir bakış açısıyla, vatan ve kimlik…
6 Yorum